Ads 468x60px

a

Featured Posts

19 Haziran 2013 Çarşamba

Vajisismus Tedavisi | Vajinismus Tedavisi Nasıl Yapılır?



 Vajinismusta Nedenler ve Tedavi Yaklaşımı Vajinismus Tedavi Ücretleri


         Vajinismus vajina çevresini saran kasların istemsiz kasılması nedeni ile kadının cinsel ilişkiye gerememesidir. Vajinismusta evlilik cinsel ilişki ile tamamlanamadığından cinsel terapiyi(tedaviyi) zorunlu kılan bir durumdur. Çocuk sahibi olmayı çok istedikleri için bu sorunu yaşayan kadınların sterilite kliniklerine başvurma olasılığı son derece yüksektir.
       Eğer kadın daha önce hiç cinsel ilişkiye girmemişse bu duruma birincil vajinismus denir. Kadın o zamana kadar normal aktif cinsel ilişki yaşadığı halde sonradan gelişmiş ise buna da ikincil vajinismus denir. Klinikte daha çok birincil tipi görünür ve genellikle psikolojik nedenlerle ilişkilidir. İkincil tipi ise vajen enfeksiyonları, cerrahi girişimler vb. gibi tıbbi nedenlere ve yaşanan olumsuz deneyimler ve travmalar gibi durumsal nedenlere bağlıdır.
        Vajinismus vajinanın dış üçte bir bölümündeki kas yapısının cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde tekrarlı ve devamlı istem dışı kasılmasıdır. Vajinadaki istem dışı kasılmalar bu kadınlar için büyük ve kötü bir sürprizdir. Bu kaslar kişinin bilinçli kontrolünden bağımsız olarak kasılmaktadır. Vajinismus yaşayan kadınlar aslında cinsel olarak tepkisel ve cinsel birleşme konusunda isteklidir. Onlar için böyle bir birleşme yaşamıyor olmak üzüntü verici bir durumdur.(Keçe ,2007)
         Vajinismusta cinsel ilişki denendiğinde kadın ağrı beklentisinden korkar. Bu korku koşullanmış bir davranış olarak seyreder. Koşullanmış olan bu korku yanıtı vajen kaslarının istemsiz olarak kasılmasına neden olur. Böylece çift bir kısır döngünün içine girer Sıklıkla baskılayıcı cinsel yetiştirme sonucu ortaya çıkar. Bu kadınlar genellikle fiziksel muayeneye de (jinekolojik muayene) izin vermezler. Yani korku parmaklarada yaygınlaştırılmıştır.
        Bu sorunu yaşayan çiftler çok çocuk istemekle beraber bu kadınların genellikle doğum korkuları vardır. Vajinanın çok küçük olduğunu ve doğumun çok ağrılı olacağını düşünürler Vajinismus sorunu olan kadınlar genellikle cinsellikle ilgilidir. okşanmaktan ve klitoris uyarısından hoşlanırlar ve orgazm olabilirler. Ancak cinsel birleşme olasılığı ortaya çıkınca hemen korkarlar, çoğu bir panik havasına girer ve cinsel isteklerini yitirirler. Hatta eşi üzerinden iterek kendinden uzaklaştırmaya çalışırlar, bacaklarını kapatırlar el ve ayaklarında soğuma olur.
        Bu problemi yaşayan kadınların bir kısmı daha önce jinekolojik muayeneye gitmekle birlikte muayene olamamıştır. Bu çiftler koitus dışında her türlü cinsel yakınlaşmayı yaşadıklarından çok düşük bir olasılıkta olsa gebe kalmaları olanak dahilindedir. .Ancak gebe kalmak hatta doğum yapmak vajinismus sorununu çözmez. Çünkü bu kadınlar sezeryanla doğum yaparlar ve bu sorun katmerleşerek devam eder. Diğer taraftan bu çiftler artık çocuk sahibi olduklarından çevreden olan ne zaman çocuğunuz olacak baskısından da kurtulduklarından vajinismus tedavisi için başvurma olasılıkları çok zayıftır. Artık bir çocuk sahibi olmuşlardır. Klinikte vajinismus çiftlerinin hatırı sayılır bir kısmı çocuk istedikleri için tedavi arayışı içinde olduklarını ifade etmektedirler.
        Çift sorunla karşılaşınca bu durumun zamanla geçeceğini düşünür ve ağırdan alır. Ancak her denemede aynı durumla karşılaşınca kafaları daha da karışır. Bu şekilde zaman hızla ilerlerken çifttin sıkıntısı da buna paralel olarak artar. Bu çiftler ortalama olarak evlendikten üç yıl sonra tedavi arayışına girer. Süre ilerledikçe sorun daha da derinleşmekte diğer taraftan çiftin evlilik ilişkisi de olumsuz yönde etkilemektedir.
         Vajinismusun en temel belirtisi cinsel ilişkiye girme anında kişinin panik atak gibi bir durum yaşamasıdır. O an geldiğinde kişi endişe korku kaygı gibi duygular yaşar. Kadının bilinci açık olmakla birlikte genellikle kontrolünü kaybeder. Bütün vücudu en çokta vajina kasları kasılır. Eşini üzerinden itme davranışları görülür. Her denemede bu tablo yaşandığından çifti çaresiz duruma düşürür.
        Erkek eş ne yapacağını bilemez. Çoğunlukla karmaşık duygular içindedir. Bu duygular, eş tarafından reddedildiğini düşünme, suçluluk çaresizlik, başarısızlık, ne yapacağını bilememe, kızgınlık, umutsuzluk, istediği halde empati kuramama, öfke, sorgulama ve uzaklaşma gibi ilişki dinamiklerini olumsuz etkileyen duygulardır.
         Aynı şekilde kadın eşte ise, utanç duyma, suçluluk, kendinde bir eksiklik olduğu düşüncesi, kendinden hoşnutsuzluk, mutsuzluk, hayal kırıklığı, eşi kaybetme korkusu, herkesin kolayca yapabildiği bir şeyi yapamadığı ve dolayısı ile başarısızlık vb gibi duygularla boğuşmak durumunda kalır.
         Bütün bunlar yetmiyormuş gibi diğer taraftan aile büyüklerinin ve akrabaların ne zaman çocuğunuz olacak sorusuna nasıl cevap verecekleri endişesini yaşarlar. Bu endişe aile ilişkisinde sır saklama zorunluluğunun yükünü de çiftin omuzlarına yükler.

VAJİNUSMUAS NEDENLERİ
1-YANLIŞ EKSİK ABARTILI BİLGİLER

        Ülkemizde cinsel eğitim verilmediğinden genç kızların doğruyu ve yanlışı bilme şansları çoğunlukla yoktur. Yakın çevre ve arkadaşlardan alınan ve çoğu kez de yanlış, yetersiz ve abartılı olan bilgilerle cinsel yaşamlarına başlarlar. Kuşaktan kuşağa ve kulaktan kulağa aktarılan bu yanlış, yetersiz ve abartılı bilgiler nedeni ile ilk cinsel ilişkiyi korkutucu çok acı ve ağrı veren şakır şakır kanama yapan ve vajinanın parçalanacağına ilişkin yanlış bilgilerle yaşamak zorunda kalırlar. Kısacası insanların kafasındaki yanlış ve abartılı bilgiler vajinismusa sebep olabilen önemli faktörlerdir.
        Ayrıca kız çocuklarının baskılayıcı cinsel yetiştirilme tarzı bu konuda en çok üzerinde durulması gereken konudur Bizim kültürümüzde cinsellik sadece erkekler içindir. Kız çocukları cinsellik konusunda soru sormamalıdır. Merak etmemelidir. Kızlar eteğini ve bacağını açmamalıdır. Kızlar için cinsellik kötüdür ayıptır, günahtır ve bu nedenle de zaten yasaktır. Ayrıca erkekler kötüdür, kızları kullanır bırakır, kirletir bu nedenle erkeklere güvenilmemeli ve onlara yanaşılmamalıdır. Bu ve benzeri olumsuz söylemle yetiştirilen kız çocuklarının vajinismus geliştirme riskleri çok ama çok yüksektir. Yani büyüdükleri ve evlendikleri zamanda eteklerini ve bacaklarını açmazlar. Eşlerini de kendilerine yanaştırmazlar.
         İster kadın olsun iste erkek olsun her insanın içinde doğuştan ve doğal olarak cinsel dürtüleri vardır. Her insanın doğal olarak cinselliğini yaşama hakkı vardır. İnsan doğasına aykırı hareket etmeyi doğanın affetmemesi yine doğanın kendi doğal kanunudur. Cinsellik kendiliğinden insanın içinde var olan bir güç olmakla birlikte insanın öğrenilerek geliştirilebilen bir parçasıdır.

2- TIBBİ NEDENLER
-İlaç kullanımı
-Madde kullanımı
-Doğum travmaları
-Kistler
-Vajinal enfeksiyonlar
-Sorunlu cerrahi girişimler
-Üreme sistemi enfeksiyonları
-Ağrı eşiğinin düşük olması
        Vajinismus tedavisinde bu faktörler dışlanmalıdır. Eğer dışlanamıyorsa danışanın uygun tıbbi tedaviyi alması sağlanmalıdır. Değerlendirme seanslarında ve öykü alma aşamasında bu faktörlerden birinin varlığı kolaylıkla tesbit edilebilir.

PSİKO SOSYAL NEDENLER
-Geçmişte cinsel taciz yaşantısı
-Gebelik korkusu
-Doğum korkusu
-Acı ağrı korkusu
-Ödipal çatışma
-Depresyon
-Sosyal fobi
-Kişilik bozukluğu
-Cinsel güvensizlik
-Olumsuz kötü dini şartlanmalar
-Bilinç dışına itilmiş ruhsal çatışmalar
-Cinsel isteksizlik
-Uyarılma problemi
-Kadınlık rolünü kabul etmeme
-Baskılı cinsel eğitim
-Simgesel olarak beyinde aşırı büyütülen penis korkusu
-Çocukluk ve genç kızlıkta çevreden duyulan abartılı ve olumsuz ilk gece hikayeleri
-Cinsel kimlik sorunları
-Ağır ruhsal çatışmalar.

ÇİFT İLİKİSİNE BAĞLI NEDENLER
-Bağlanma korkusu
-Terk edilme korkusu
-Güven eksikliği
-Eşten gelen veya gelme olasılığı olan şiddet
-Uygun olmayan bir evlilik ve eş ilişkisine kendini kapatma
-İlişkide gücün kaybedileceği korkusu
TEDAVİ
          İyi haber vajinismusun tedavisi yüz güldürücüdür. Değerlendirmede öncelikle nedenler saptanarak ona göre bir tedavi formulasyonu hazırlanmalıdır Sağaltımda iyi bir öykü almak esastır. Danışanın kendi sözcükler ile kendi problemini anlatması değerlendirmede kıymetli bir başlangıç noktasıdır. Kişinin çocukluk öyküsü, çocuklukta geçirdiği hastalıklar ve fiziksel travmalar mutlaka sorgulanmalıdır.
         Vajinusmus sağaltımında çift birlikte tedaviye alınmalı öncelikle hem kadın hem de erkek rahatlatılmalı, gevşemeleri sağlanmalı, heyecan ve kaygıları üzerinde çalışılarak çiftin rahat ve güven içinde oldukları, teröpatik bir işbirliği ortamı sağlanmalıdır.
        Ağır cinsel kimlik sorunları, kişilik bozuklukları ve ağır ruhsal çatışmaların olup olmadığı değerlendirme seanslarında saptanmalıdır. Bu tür durumların varlığında psiko dinamik yönelimli tedavi yaklaşımları üzerinden gidilmelidir. Yine ilaç kullanımı madde kullanımı olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır.
        Olumsuz dış faktörlerin olduğu ikincil tip vajinusmusta öncelikle bu dış şarların düzeltilmesi yoluna gidilmelidir. Bu yapılmadan danışana önerilerde bulunmak hiçbir fayda vermez. Örneğin eşten gelen bir şiddetin varlığı ya da geleceği beklentisi vb.
        Sağaltımda üzerinde önemle durulması gereken bir noktada çift ilişkisinin mercek altına alınması gerekliliğidir Çift ilişkisinde sevgi yakınlık var mı? Her bir çift cinsel ilişki için hazır mı? Birbirlerini cinsel yönden çekici buluyorlar mı? Çift birbirini aktive edebiliyor mu? Çift birbirlerini uyarabiliyor mu? Çiftin ilişkisinde mahremiyet ve sevecenlik ne durum da?
        Sağaltımda çiftin her bir üyesinin kokularının kaygılarının giderilmesi rahatlamalarının sağlanması ve gevşemelerinin sağlanması ile birlikte güveli işbirliğine dayanan tedavi ortamının oluşturulması iyi bir başlangıç noktasıdır.
        Danışanın cinsel konuları konuşmada çekingen olacağı baştan kabul edilerek sabırlı bir yaklaşım içinde olunmalıdır Cinsel terapist zaman zaman danışanın dilinden konuşmakla birlikte gerektiğinde de danışanın önünü açıcı, açık ve net bir duruşta durmalıdır. Danışanların kendi sorunlarının kendi cümleleri ile dile getirmelerinin kıymeti kendiliğinden menkuldür.
         Cinsel terapide daha çok duygular ve en çokta duyumlar üzerinde odaklanılır. Tedavide bilişsel davranışçı yöntemlerden yararlanılır. Çünkü vajinismus yanlış bililer yanlış öğrenmeler ve koşullamalar sonucu oluşmuştur. Sağaltımda bu yanlışlıkların üzerine gidilerek daha uyumlu olanlarla yer değiştirmeleri sağlanır.
        Tecrübeli bir cinsel terapistin rehberliğinde destekleyici bir yaklaşımla olguların büyük bir çoğunluğu kolaylıkla düzelir.
Kaynakca: Keçe,Cem,vajinismusa .ütopya grafik.2007
Shu. Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist

Vajinismus Evlilik İlişkisini Nasıl Etkiler?

                        VAJİNİSMUS EVLİLİK İLİŞKİSİNİ NASIL ETKİLER 



      Vajinismus cinsel ilişki denemesi sırasında vajina kaslarının cinsel ilişkiye izin vermeyecek şekilde istemsiz olarak kasılmasıdır. Vajinismus, İlk gece korkusu cinsel ilişkiye girememe olarak ta tanınmaktadır. 
     Vajinismus (cinsel ilişkiye girememe) cinsel birleşmeyi çoğu zaman tamamen engeller. Bu nedenle diğer evlilik sorunları ve cinsel sorunlar gibi göz ardı edilemeyecek bir sorundur.
     Vajinismus hem çiftin evlilik ilişkilerini hem de çiftin ebeveynlerini etkiler. Çünkü evlilik birliğini tehdit edici olarak algılanır ve çiftin bebek sahibi olmalarını engeller.
     İlk cinsel deneyim başarısızlıkla sonuçlandığında çift bunu düğün yorgunluğuna yorar ve balayında olur diye düşünürler balayı hayalleri kurmaya başlarlar ancak balayında da aynı şey olur. Cinsel ilişki gerçekleşmez. Bu seferde evimize gidince daha rahat oluruz diye diye düşünürler denerler ancak yine cinsel ilişki gerçekleşmez. Bu kez çift şaşırır, karışık duygular yaşamaya başlar ve giderek bir sorunla karşı karşıya olduklarınıanlarlar. Her denemenin başarısızlıkla sonuçlanması giderek umutlarını ve cesaretlerini kırar, zaman geçtikçe öz güvenleri sarsılmaya ve başaramama korkusunu yaşamaya başlarlar.
     Kadın cinsel birleşmede acı duyacağı,kanama olacağı ya da kötü bir şeyler olacağı korkularına ilaveten başarısız birleşme girişimlerinden sonra suçluluk, yetersiz hissetme, aşağılanma ve ümitsizlik duygularına kapılabilir. Giderek işe yaramazlık ve yetersizlik duygularınıderinden deneyimlemeye başlar.
     Kadın eşi kaybetme korkusu, eşin kendini aldatabileceği düşüncesi, hatta sorunun uzun süre devam etmesi halinde evliliğini kaybedeceği korkusu yaşamaya başlayabilir.
     Kadın kendi içinde bu sorunlarla boğuşurken erkek eşte bundan nasibini alır. Erkek eş kendisinin istenmediğini, reddedildiğini, sevilmediğini düşünerek eşe öfke duyabilir. Kendi içinde bu sorun sürekli bir anlam bulma çabası içerisindedir. Eşinin fiziksel bir rahatsızlığıolduğunu ya da kendisinin yanlış bir şeyler yaptığını ya da tekrar yanlış yapma korkusu yaşayabilir Hatta bazı vajinismus kocalarının kafası öylesine karışır ki kendisinde bir problem olduğunu düşünerek bir üroloğa gider. Bu kafa karışıklığının etkisi ile ne yazık ki alkolle deneme lokal anesteziler kullanma gibi yanlış vajinismus tedavilerine yönelerek vakit kaybedenler olur.
     Bu karmaşa içinde çift huzursuzlanmaya başlar ve dolayısıyla cinselliğe karşı ilgileri giderek azalma eğilimine girer. Ve evlilik ilişkileri de bozulmaya başlar. Evin içinde herkes havadan nem kapar bir konuma gelir. Birbirlerine karşı hoşgörü ve anlayışlarızayıflar. 
     Bazı vajinismus çiftleri sorunu hiç konuşmazlar. Sanki böyle bir sorun yokmuş gibi hayatlarına devam ederler. Ancak hayatlarında bir eksiklik olduğunu her iki eşte pek ala bilir ve bunun burukluğunu kendi içinde yaşar. Çoğu çiftte koca kadının problemin çözümü için atılımda bulunmasını tedavi arayışıiçin bir girişimde bulunmasını bekler. Ancak işin en ilginç yanı kadın da kendi içinde kocadan bu problemin çözümü için bir destek ve yardım bekler. Ancak kocadan bu destek bir türlü gelmeyince daha da üzülür ve kendi içine kapanır. Kocanın bunu umursamadığını hatta kendisini pek de istemediğini bile düşünmeye başlayabilir. Aynı şekilde adam da eşinin kendisini istemediğini ve çözüm konusunda pek de istekli olmadığını düşünür.
      Bazen çift böyle bir problemin başlarına gelmesini kabul edemez. Neden benim başıma geldi? diye sürekli sorgular. Kabullenmeleri zaman alır. Erkek kadınıkadında erkeği suçlar. Her biri sorunun diğerinden kaynaklandığını düşünür.
      Diğer bir gurup çiftte vajinismusa inat eder gibi daha da bir birlerine yaklaşıp yaşadıkları bu sorunun evlilik ilişkilerini olumsuz yönde etkilemesine hiç izin vermezler. Böylece ileriye yönelik ortak kararlar alırlar.
      Çiftin ailelerinin bu durumu bilmesi durumu daha da karmaşık bir hale getirir. Ne yazık ki halen kültürümüzde ilk geceye ait çarşaf beklentileri vardır. Ayrıca yakın akraba, arkadaş çevrelerinden çocuğunuz olmuyor mu? ya da ne zaman olacak? beklentileri çifti daha da izole bir hayat yaşamaya mahkum eder. Ailelerde baskı, sürekli sorgulama gündemdedir. Genellikle kadının ailesi erkeği, erkeğin ailesi kadını suçlar. Ailelerden biri evliliğin bitirilmesi gerektiği yönünde görüş bildirebilir. Ya da her iki eşin ailesi gidilecek yer alınacak tedavi konusunda çifti sıkboğaz edebilir Sanki çiftin sorunları kendine yetmiyormuş gibi birde aileleri ile uğraşmak zorunda kalırlar.
     İlk cinsel ilişki deneyiminin başarısızlıkla sonuçlanması genellikle yorgunluğa, düğün stresine ve gerginliğine bağlanır. Bir sorun olarak algılanmaz. Ancak her denemenin başarısızlıkla sonuçlanması çiftleri bir sorunla karşı karşıya oldukları ile yüz yüze getirir.
     Vajinismus bir çiftin evlilik ilişkisinin gündemine bir kez oturduktan sonra çiftin mahremiyet sınırlarını zorlamaya başlar. Bu konuyu aile büyüklerine açma ya da saklama konusunda bir gidip gelme ve dolayısı ile gerilim yaşarlar. Diğer taraftan bu konu çiftin mahremiyet sınırlarında kalması gereken bir konudur. Bazı çiftler tepkisel olarak aile üyelerinden birine bu konuyu açarken diğer bir grup çift her şey yolundaymış gibi bir yaşam sürdürmek zorunda kalırlar. Ancak evliliklerinde/ilişkilerinde bir şeylerin eksik olduğu düşüncesi içlerini kemirir.
     Her başarısız cinsel ilişki deneyiminden sonra çiftin morali daha da bozulur. Bazıları bu yüzden sürekli tartışırken diğer bir gurup çift bu konuyu hiç dile getirmez. Her bir eş bunu kendi içinde yaşamaya başlar. Zaman geçtikçe cinsel ilişki denemelerinin arası açılmaya başlar. Bunun arkasından denemeler tamamen kesilebilir. Artık her denemelerinin sonunda neyle karşılaşacaklarını deneyimlemişlerdir. Belli bir aşamadan sonra bu sorunun hiç çözülmeyeceğine bile inanmaya başlarlar.
     Bütün bunların sonucunda çift üyelerinden birinde ya da her ikisinde cinsel ilgi ve isteklerinde azalma, erkekte sertleşme ve erken boşalma görülebilir. Birbirlerine uygun olmadıklarını düşünebilirler.
     İlk başlarda bazı vajinismus kocalarısorunun çözümünü eşinden bekler. Daha doğrusu eşinin kafasında halledebileceği bir problem olarak görür. Çözüm olmadıkça eşine gücenmeye başlar. Ancak zaman geçtikçe bunun eşinin elinde olamadığını fark eder ve bu aşamadan sonra tedavi arayışlarına girişir. İlk başlarda kocanın sorunun doğasını anlayamamasındankaynaklanan bu tutumu kadını gücendirir ve üzer, anlaşılmadığını hisseder ve daha da içine kapanabilir.
     Diğer bir gurup erkek eşini daha da üzmemek için her şey yolundaymış gibi davranır. Hatta bazı kocalar tedavi sürecinde daha da utanacağını düşünerek adeta eşini koruyan bir tavır sergileyerek işi zamana bırakmanın en iyi yol olduğunu düşünürler. Bu yaklaşım zaman kaybetmelerine neden olduğu gibi çifttin problem yokmuş gibi davranmalarına hizmet eder. Sonuçta bu durum aralarında konuşamadıkları önemli bir problem olduğu için bir birbirlerine yönelik duygu geçişini yavaşlatabilir veya engelleyebilir.
     Vajinismus uzun süre devam ederse evlilik problemlerine yol açabilir. Çiftin evlilik duygusu çift olama duygusu geliştirmelerini zora sokar. Eğer kriz iyi yönetilmezse ailelerde bu işe müdahil olursa bazen boşanmaya kadar varabilir
      Diğer taraftan evliliklerde bir evlilik güveni, ilişki duygusu çift için ne kadar önemliyse, çift arasında aynıderecede önemli olan cinsel güven duygusu diye bir şey de vardır. Cinsel güven duygusu bir çift ilişkisinin sağlıklı yürütülebilmesi için en az evlilikte ki güven duygusu kadar önemlidir.
     Vajinismus (cinsel ilişkiye girememe) sorunu yaşayan çiftlerde ne yazık ki cinsel güven duygusunun gelişmesi zora girer. Bu nedenle vajinismus terapisi çiftin cinsel güven duygularının gelişmesi için aynı zamanda çok önemli bir fırsattır.
      Vajinismus çözümsüz değildir. Vajinismus konuya hakim deneyimli bir cinsel terapist rehberliğinde cinsel terapi ile kesinlikle çözülebilen bir kadın cinsel fonksiyon bozukluğudur. Çiftlere sorunu açıkça konuşmalarını birbirlerinin duygularını anlamaya çalışmalarını ve sorunun çözümü için birbirlerini desteleyerek ileriye yönelik kararlar almalarını, üzülmemelerini, ilişkilerini hırpalamamalarını vajinismusun tedavisi olduğunu bilmelerini özellikle belirtmek isterim.
     Çift vajinismus sorunu yaşarken ne kadar zorlanmış olursa olsun vajinismus terapisi sonucunda çiftlerden “biz asılşimdi evlendik “ demelerini duymak ve çiftin gözlerindeki o pırıltıyı görmek bir cinsel terapist için değeri dünyada hiçbir şey ile ölçülemeyecek kadar kıymetli, son derece ödüllendirici ve keyif vericidir. 

Shu.Güldane KAVGACI

Aile ve Evlilik Terapisti& Cinsel Terapist



Vajinismus Nedenleri


                                            Vajinismus Nedenleri

      Vajinismusun  ortaya çıkmasında pek çok faktör bir araya gelerek ve bir etkileşim içine girerek rol oynamaktadır. Çünkü cinsel hayat çeşitli psiko sosyal biyolojik ve kişiler arası etmenlerin birlikte rol aldığı karmaşık bir süreçtir. Her toplumda olduğu gibi bizim toplumumuzda da örfler, adetler, gelenekler, inanışlar, çocuk yetiştirme şekilleri insanın cinsel davranışını sürekli olarak etkilemektedir.
       Birincil vajinismusun nedenlerinde baskıcı yetiştirme tarzı, cinselliğin ayıp, günah, suç ve cinsel organların ve cinselliğin pis bir şey olarak kavramlaştırıldığı evrensel ve toplumsal geliştirme yöntemlerinin çok önemli etkiler olduğu düşünülmektedir.
       Bu anlamda yanlış, yetersiz, abartılı, cinsel bilgiler, çocuklukta ve ergenlikte cinselliğin ayıp, günah, suç duyguları ile birlikte empoze edilmesi çocukluk ve gençlik dönemlerinde yaşanan travmalar, kişinin  zihninde simgesel olarak büyüttüğü penis korkusu, cinsel ilişkide dayanamayacağı kadar acı çekeceği ya da şakır şakır kanayacağı korkusu , vajinanın parçalanacağı bıçak gibi keseceği korkusu, gebe kalma korkusu yahut da açıklayamadığı bir anlam veremediği şekilde kendisine kötü bir şeyler olacakmış korkusu vb. korku ve kaygılar  vajinismusa zemin hazırlamakta ya da ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
       Abartılı yanlış ve yetersiz cinsel bilgilenmeler primer(birincil) vajinismusun ortaya çıkmasında en sık rol oynayan nedenlerdir. Çünkü abartılı, yanlış, eksik ve yetersiz cinsel bilgilenmelerden etkilenme korkunun(acı, ağrı, kanama korkusu) ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
       Klinikte vajinismus sorunu yaşayan kızların arkadaşlarından, kız toplantılarından, bayan akrabalarından(hala, teyze, yenge, abla, anne) olumsuz ilk gece ve ilk cinsel ilişki öyküler  dinledikleri bildirimleri ile sıklıkla karşılaşmaktayız. Bu olumsuz ilk gece hikayeleri kişilerin kafasında canlanarak ilk gece korkusunun oluşmasına neden olmaktadır.
       Cinselliğin bir tabu, ayıp, günah ve suç bağlamında algılandığı kültürümüzde genç kızlar ilk cinsel deneyimlerini önceden sağlıklı bir cinsel bilgi almadan yaşama zorunda kalmaktadır. Yukarıda sözünü ettiğimiz olumsuz ilk gece hikayeleri korkunun ortaya çıkmasını tetikleyerek aşırı kanama olacağı, vajinada yırtılma, parçalanma olacağı, delinip patlama olacağı, penisin içeride kalıp kilitleneceği ve bir daha çıkmayacağı hatta bayılacağı,  öleceği ya da kendisine kötü bir şeyler olacağı veyahut cinselliğin pis olduğu ve iğrenme duygusunun oluşması gibi gerçek dışı korkulara neden olabilmektedir.
       Cinsel öykü alırken yakın akraba(anne, baba, teyze, yenge) daha önce vajinismus sorununun yaşandığı öyküsü ile karşılaşılması dikkati çeken ve üzerinde yeterince düşünülmemiş ve araştırma yapılmamış bir nokta olarak göze çarpmaktadır.
       Vücut imajının olumlu veya olumsuz olmasının da vajinismus nedenleri arasında  önemli bir rol oynadığı kabul edilmektedir. Bu bağlamda kendi vücudunun tamamı ya da  belli bölümlerinden memnun olmama, cinsel organları ile ilgili olarak utanç, hoşlaşmama, beğenmeme, çirkin bulma, hatta iğrenme gibi duygular yaşayabildikleri kabul edilmektedir.  Utanma ve  suçluluk duygularının kişinin cinsel hayatını etkilemede çok ama çok önemli duygular olduğunun altını ne kadar  çizsek azdır. Yine vajinismus nedenleri arasında kendine güvensizlik, yetersizlik düşük benlik algısı duyguların hatırı sayılır derecede etkili olduğu düşünülmektedir.
       Vajinismus sorunu yaşayan kişi kafasından sürekli buna bir neden arama çabasındadır. Çünkü buna bir anlam yüklemek durumundadır. Yaşadığı üzüntü ve   özel duygu durumu nedeni ile bu sorun sürekli kafasını kemirmektedir. Bazen kişi bu soruna bir neden bulamadığı noktada organik nedenler düşünerek resmin eksik olan parçalarını kendi kafasından tamamlamaya çalışır. Artık enine boyuna kafasında her bir olasılığı evirip çevirmiştir. Cinsel ilişkiyi başarmak için elinden gelen her şeyi de yapmıştır. Ona göre geriye bir tek şey kalmıştır. O da organik nedenlerdir. Bu anlamda bu sorunu yaşayan kişiler vajinasında anatomik bir bozukluk olduğunu vajinanın bir penisi içine alamayacak kadar küçük olduğunu ya da  vajina borusunun çok dar olduğunu, kızlık zarının girişi engelleyecek kadar kalın ve büyük olduğunu hatta vajinanın tamamen kapalı olduğunu düşünmeye başlar. Hatta vajina kaslarının her ilişki denemesinde istemsiz ve tekrarlı bir şekilde kasılmasını orada bir duvar var şeklinde tarif ederler. Bu durumda onların organik bir neden bulma ve doğrulama düşüncelerini besler. Ancak vajinismusun bu etmenlerle hiçbir ilişkisi yoktur.
       Vajinismus vakalarının değerlendirilmesinde cinsel gelişim öyküsü alınırken çocukluk, ergenlik ve genç kızlık dönemlerinde vajinada oluşan olası bir tıbbi rahatsızlık, enfeksiyon vb nedeni ile jinekolojik muayene olmak zorunda kaldıkları ve bu muayenelerin ağrılı olduğu öyküsü ile  az da olsa karşılaşılmaktadır. Ayrıca doğum olayına tanık olmak, erken eratizasyon, anne babanın cinsel ilişkisini görmek zorunda kalma, fiziksel istismar, cinsel istismar, cinsel bölgede düşme, çarpma vb. nedenlerle fiziksel travma olması gibi etkenlerin vajinismusa neden olabileceği kabul edilmektedir.
       Ayrıca bireyin çocukluk ve ergenlikteki aile yaşantısı vajinismusta önemli rol oynamaktadır. Kız çocuğunun annesinin cinselliği aşağılaması, değersizleştirmesi çocuk bir şey sorduğunda ağzı ile olumsuz bir kelem etmese de yüz mimikleri ile cinselliğin kötü, kirli, ayıp, yasak bir şey olduğu mesajının verilmesi, yine çocukluk ve ergenlik döneminde  kişinin mastürbasyon esnasında yakalanması ve ebeveynlerin buna verdiği ani ve abartılı ve olumsuz tepkiler kişide vajinismus gelişmesinde önemli etkenler olarak göze çarpmaktadır.
       Aynı şekilde babanın uzak, suçlayıcı, şiddet kullanan, anneyi aşağılayan, küfürlü konuşan bir tavır sergilemesi kız çocuğunda erkeklere güvensizlik kadınlık ve annelik rolünü benimsemede güçlüklere neden olarak kişinin cinsel gelişimini etkilemektedir.
       Kısacası birincil vajinismusun en yaygın nedenleri; çocukluktan kalma korku, aşırı katı toplum ve aile düzeni içinde yetişme, katı ahlak kuralları, cinsel tabular, cinsellik konusunda ve ilk cinsel ilişki konusunda yerleşmiş olan yanlış, abartılı bilgi ve önyargılar, cinsellik konusunda ayıp, günah, suçluluk gibi kavramların bilinç altına yerleşmesi olarak sıralanabilir.
       Evlilik problemleri, eşler arasında yeterli iletişim ve etkileşimin olmaması, eş reddi, düğün travmaları da vajinismus gelişmesine zemin hazırlamakta veya neden olmaktadır.
       Daha önceden cinsel ilişki yaşamış olmasına rağmen vajinismus oluşmasına ikincil vajinismus denir.
       İkincil vajinismusun nedenleri birincil vajinismustan nisbeten değişiktir. Bu nedenle danışanın öyküsü alınırken danışanın hikayesi çok dikkatli bir şekilde  dinlenilmelidir. Çünkü bu ayrım sağaltım formülasyonuna da rehberlik edecektir.
       Cinsel organlarda fiziksel travma, jinekolojik amaliyatlar, ağrılı cinsel ilişki, ağrılı jinekolojik muayeneler, fiziksel şiddet, cinsel şiddet, vajinal enfeksiyonlar, altta yatan depresyon, ankisiyete bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklar ikincil vajinismusun oluşumunda belli başlı fakörlerdir.


Shu. Güldane KAVGACI

Aile ve Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist


18 Haziran 2013 Salı

Vajinismus Çözümsüz Değildir



      




                            Vajinismus Çözümsüz Değildir


     Vajinismus yeni evlenen çiftlerde en sık karşılaştığımız cinsel fonksiyon bozukluğudur. Vajinismus öğretmen, hemşire, avukat gibi her meslekten ve her sosyo ekonomik düzeyde görülebilen bir cinsel problemdir.
     Vajinismus sorunu yaşayan çiftlerin her denemelerinin sonucunda başarısızlıkla karşılaşmaları zamanla onları bu sorun sanki hiç çözülmeyecekmiş gibi bir düşünce geliştirmelerine neden olur. Oysa vajinismus bütün cinsel fonksiyon bozuklukları içerisinde en kolay çözülebilenidir.
     Aynı zamanda vajinismus(cinsel ilişkiye girememe) sorunu kadar bir çifti üzen başka cinsel fonksiyon bozukluğu yoktur. Bunun nedeni cinsel ilişkinin gerçekleşmemesi nedeniyle evlilik birliğinin tam sağlanamaması olduğu kadar evliliğin çok önemli bir aşaması olan çiftin ilişki duygusunun gelişeceği sırada yani evlilik başlangıcında ilk cinsel deneyim girişimlerinde ortaya çıkmasıdır. Çift her şey yolunda giderken bunun neden başlarına çıktığını bir türlü anlayamaz. Her şey belki yolundadır. Ama çok önemli bir şey hayatlarında eksiktir.
     Vajinismusla karşılaşan çiftler bunun sadece kendi başlarına geldiğini sanırlar. Kendileri gibi aynı sorunu yaşayan birçok kişinin olduğunu vajinismusun bilinen ve kesinlikle çözülebilen bir problem olduğunu öğrenmeleri onları bir parça olsun rahatlatır.
     Bu sorun hem kadının kendi kadınlığında eksiklik olduğunu düşünmesine hem de eşine karşı bir suçluluk hissetmesine neden olur. Erkekte ise eşine karşı öfke, istenmeme ve reddedilme duyguları oluşturduğu için önce gücenme daha sonra kırgınlık hissetmesine neden olur.
     Vajinismusun cinsel terapisi genellikle çiftin birbirini desteklemesi, terapi sürecine odaklanma ve cinsel terapistin klavuzluğu eşliğinde ilerleme ile tam bir düzelme ile sonlanır.
     Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin terapi için geç değildir. Eşler birbirleri ile iyi iletişim kurabildikleri, birbirlerini destekledikleri ve verilen ev ödevlerine motive olabildikleri sürece terapiden tam olarak yararlanmaktadırlar. Sentez vajinismus terapi merkezi olarak biz vajinismusun sadece bir giriş sorunu olmadığını insan cinsel davranışlarının birçok boyutunu etkilediğini gözlemliyoruz. Bu nedenle vajinismus terapisinde sadece penis girişine odaklanmayıp insan cinsel davranışlarının ve cinselliğinin tüm boyutlarını kapsayan bütüncül bir yaklaşımla yaklaşıyoruz.

     Bu bütüncül yaklaşım insan cinselliğine dahası kadın cinselliğine yaklaşmayı kadınların kaçınma ve korku davranışlarını tehdit edici ağrı, acı algılarının ve bundan korunmak için geliştirdikleri savunma ihtiyaçlarının üzerinde çalışma ve bunları çözümleme fırsatı sağlar. Bu çatışma alanları başarı ile çözüldüğü zaman kadın içinde var olan cinselliğini özgürce keyif alarak yaşayabilir ve bunun sonucunda çift cinsel aktivitelerinde birbirlerinden haz alıp haz verebilirler.

Kaynaklar:
1-Basson R,Wierman ME, vn Lankveld J. Summary of the recommendations on sexual dysfunctions in women. J Sex Med. 2010;7:314–26.
2-Wimons JS, Carey MP. Prevalence of sexual dysfunctions: Results form a decade of research. Arch Sex Behav. 2001;30:177–217.
3-Gillan. P.”Sex Therapy For Single people” Psycbology today.
Shu. Güldane KAVGACI
Aile ve Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist

14 Ekim 2012 Pazar

Vajinismus Nedir?


Vajinismus Nedir? Vajinismus Tedavisi Kadınlar Kulübü 2018




Kadında cinsel birleşme sırasında vajina kaslarının istemsiz olarak yenileyici bir şekilde kasılarak cinsel birleşmenin mümkün olmaması durumuna vajinismus denir.
Vajinismus nedenleri arasında çocukluk çağından kalma korkuların, ayıp, günah ve suçluluk duygularının etkilerinin önemi büyüktür.
Vajinismusta kişi zihninde penisi simgesel olarak aşırı büyütmüştür. Kafasında simgesel olarak büyüttüğü penis yüzünden çok acı çekeceğinden vajinanın parçalanacağı korkusunu yaşar. Vajinismus sorunu yaşayan bazı kişilerde gebe kalma korkusu olabilir.
Vajinada oluşan bu kas kasılmaları vajinaya girme girişiminin hemen öncesinde ve esnasında meydana gelir. Kas spazmları öylesine şiddetli olabilir ki vajinaya girmek imkansız hale gelir. Vajinaya girme girişimi durdurulunca kasılma ve korku hali geçer ve kişi eski haline geri döner.
Vajinismus sorunu yaşayan kadınlar vajinal preterasyon konusunda farklı düzeyde ankisiyete yaşarlar ve aynı zamanda buna eşlik eden bacaklarını kapatma, bacaklarda kalçalarda bazen sırt kaslarında kasılma, eşi üzerinden itme, geri çekilme gibi kaçınma davranışları sergilerler. Hatta bazılarında bacaklarda titreme, yüzünde korku, panik hali görülür.
Vajinismus sorunu yaşayan kadınların cinsel yanıt tepkileri yerindedir. Uyarılma, ıslanma ve orgazm yaşama da bir sorunları yoktur. O an gelene kadar her şey yolundadır. Ancak cinsel birleşme aşamasında istemsiz olarak kasılma, kaçınma, itme, yüzde korku, endişe ve panik hali oluşur.
Bazen vajinismus yenilenen hatta tek bir ağrılı birleşme sonrasında bile gelişebilir. Böyle durumlarda vajinismus ağrıdan kaçış amacına hizmet eden koşullanmış bir yanıttır. Cinsel uyarılma sorunundan dolayı ıslanmanın yeterli olmadığı durumlarda acı verici cinsel birleşme girişimlerinin tekrarlanması da vajinismusa neden olabilir.
Cinsellik konusunda gerçek şekilde olumsuz mesajlar veren katı bir aile ortamında yetişmiş olma, önceden cinsel travma geçirme, gebe kalma korkusu, erkek eşin cinsel işlevinde sorun olması, uyarılamama, hastalık kapma korkusu da vajinismusa neden olabilir.
İlk tanı birleşmeye engel olan vajinal kas spazmının varlığının kadın ya da eşi tarafından yapılan bildirime göre konur. Jinekolojik muayenede de aynı yanıt alınır. Jinekolojik muayene vajinismusun tanısı için belirleyicidir. Belirtiler muayene bağlamında her zaman meydana gelmemekle birlikte eğer ortaya çıkarsa tanıyı teyit etmiş olur.
Erkek eşin yetersiz ereksiyonundan kaynaklanan cinsel sorunlarını vajinismusdan ayırt etmek için cinsel öykünün çok dikkatli bir şekilde alınması gerekir. Çünkü bu iki işlev bozukluğu bazen birlikte bulunabilmektedir.
Şimdiye kadar hiç cinsel ilişki kurulmamışsa buna birincil vajinismus, daha önce cinsel ilişki yaşamasına rağmen sonradan ortaya çıkmışsa buna da ikincil vajinismus denir.
Cinsel ilişki denediğinde ağrı beklentisinin koşullanmış korku yanıtı haline dönüşmesi ve vajen kaslarının kasılmasına neden olması vajinismusta başlıca temel örüntüdür. Ancak vakaların çoğu birincil vajinismus olarak görülür.
Vajinismus cinsel birleşmenin mümkün olmadığı vajina ağzındaki kasların istemsiz olarak spastik bir şekilde kasılması sorunudur.
İlk deneyimden sonra çiftler genelde şaşkınlık yaşar. Ancak daha sonra daha rahat bir ortamda her şeyin yoluna gireceğini düşünürler. Ancak her denemelerinde aynı şeyle karşılaşmaları onları endişelendirir. Bu noktadan sonra her bir çift ve çiftin her bir üyesi kendine özgü tepkisel davranışlar gösterir. Bazı erkek eşler eşini suçlayıcı bilerek yapmadığı şeklinde tepkiler gösterirken diğer bazıları oldukça anlayışlı ve zamanla olur tavrını sergiler. Ancak klinikte kesin gözlemlediğimiz bir şey vardır ki bayan eşin, başına gelen bu durumdan derin bir üzüntü duyduğu ve zaman ilerledikçe bu sorunu hiç çözülmeyecekmiş gibi düşünmeye başlamasıdır. İşte bu vajinismus kısır döngüsünün başladığı noktadır.
Genel olarak eşinde vajinismus sorunu olan erkeklerin gösterdiği tepkiler: reddedilme, becerisizlik, yanlış yaptığı korkusu, baskınlık, tekrar yanlış yapma korkusu, ne yapacağını bilememe, evlilik beklentilerinin gerçekleşmemesinden doğan üzüntü, kendini suçlama, hatta kendinde bir cinsel kusur olduğunu düşünme, bazen eşi suçlama, yanlış kişi ile evlendiğini düşünme, yorulma, reddedilmekten gelen bıkkınlık, eşinin acıya maruz kalmasından dolayı kendini kötü hissetme, bunu başkaları öğrenirse endişesi vb.
Bazı erkekler yaşadıkları bu stresle kendini işe vererek baş etmeye çalışırlar.
Vajinismus sorunu olan kadınların gösterdiği tepkiler: başarısızlık, şaşkınlık, hayal kırıklığı, herkesin kolayca yapabildiği bir şeyi kendisinin niye yapamadığı düşüncesi, evlilik hayallerinin yıkılması, eşe ve kendine verdiği sözleri tutamamanın ezikliği, kendinde bir şeylerin eksik olduğu düşüncesi, eşi kaybetme korkusu, eşe ekonomik olarak yük getirdiği düşüncesi, bunun neden başına geldiğine ilişkin sürekli sebepler arama, mutsuzluk, stres, gerginlik, yalnızlık, sanki bu sorun hiç çözülmeyecekmiş hissi, baskı, sanki mutsuzluğunun yüzünden okunuyormuş hissi, çevreden gelen bebek beklentisi baskıları ile uğraşma, çaresizlik mutsuzluk, kendini eksik ve yetersiz görme gibi duygusal ve davranışsal tepkiler izlenir.
Çiftin her bir üyesi bu olumsuz ve karmaşık duygularla baş etmeye çalışırken bu olumsuz duygular zamanla çiftin evlilik ilişkisine de yansır. Bir anda bu duygularında etkisiyle suçlama, karşı suçlama , atak, karşı atak ilişkilerinin gündemine oturur.
Her denemede başarısız olduktan sonra zamanla eşler çekilir. Cinsel birleşme girişimlerine bir süre ara verirler. Zamanla hepten bırakma temayülü içine girerler. Kendilerini güçsüz ve beceriksiz hissederler.
Diğer bir grup çift bugün olmaz yarın olur, bu hafta olmaz öteki hafta olur, bu ay olmaz öbür ay olur gibi kaçınma ve erteleme davranışları sergilerler. Bu erteleme ve kaçınma davranışları vajinismus kısır döngüsünü iyice pekiştirir. Böylece Çift yardım almadan içinden çıkamayacakları bir sarmalın içine düşmüş olur. Bazı çiftler bu sarmalın içinde o kadar zaman kaybeder ki çocuk yapma yaşlarını da kaçırırlar. Aynı zamanda bu zaman kaybı sürecinde yaşanan olumsuz deneyim ve etkileşimler çiftin evlilik problemleri yaşamasına neden olur. Evlilik problemleri çiftin vajinismus sorununu aşmalarını daha da zora sokar. Vajinismus terapisi sürecinde danışanların çift etkileşimleri arttıkça birbirlerine ve kendilerine güvenleri geldikçe cinsel etkileşimleri ve cinsel güvenleri geliştikçe ’ keşke daha önce gelseydik’ şeklinde hayıflanarak bu zaman kaybını dile getirirler.
Danışanlar bu serzenişlerinde hiç de haksız değildirler. Çünkü vajinismus eş desteğinin varlığında deneyimli bir cinsel terapist rehberliğinde cinsel terapiye mükemmel yanıt verir.
Vajinismus sorunu yaşayan çift ama en çok ta bayan eş her denemede başarısızlık yaşadığı için bu sorunun çözümünün olmayacağına o kadar inanmıştır ki cinsel terapi sürecinin sonunda başarıya ulaştıklarında o kadar şaşırırlar ki buna sevinçten ağlayarak tepki gösterirler.
Vajinismus vakalarının büyük bir çoğunluğunda bayan partnerler kendi cinsel organlarına bakamazlar, elleyemezler. Cinsel ilişkiden korkarlar, cinsel ilişkiyi bahaneler bularak ertelerler, kaçarlar. Diğer taraftan çocuk sahibi de olmak isterler. İlk seansta çocuk sahibi olmak istediklerini üstüne basa basa vurgularlar. Çift arasında önemli bir sorun olan vajinismus cinsel terapiyi zorunlu kılar. Cinsel ilişkiye izin vermemesi , evlilik problemlerine yol açması zaman geçtikçe vajinismusun daha da derinleşmesi gibi nedenlerle vajinismus hızla müdahale edilmesini ve cinsel terapi sürecinin hızla başlatılmasını gerektiren bir cinsel işlev bozukluğudur.
Dışarıdan ilk bakışta vajinismus sorunu yaşayan çiftin erkek eşi kızın cinsel ilişkiyi ve kendisini istemediğini düşünebilir. Sanıldığının tam tersine bu kızlar cinsel ilişkiyi başarmayı çok isterler. Hatta her denemelerinde başarısızlıkla sonuçlanması onları tarifi imkansız derin bir üzüntü ve yetersizlik duygusuna sürükleyerek özel bir duygulanıma sokar. Bu duygulanım kız eşi sürekli ağlatır. Diğer taraftan bu kızlar ilişkilerini ve eşlerini kaybetme korkusu ve hayatlarında bir şeylerin eksik olduğu duygusunu çok derinden yaşarlar. Onları eş ve yakınları ne kadar anlamaya çalışsa da ancak yaşayan kişi bunu tam olarak bilebilir.
Vajinismus çiftin evlilik hayatını etkiler. Çünkü vajinismus çiftin cinsel birleşmesini tamamen ya da kısmen engellediği için diğer problemler gibi göz ardı edilemeyecek bir sorundur. Bu durum sadece çifti değil çiftin ebeveynlerini de sıkıntıya sokar. Ebeveynler telaşlanır. Her kez kendine göre bir çözüm yolu üretir. Çift hacılara, hocalara götürülür. Bazen kız ya da oğlan suçlanır. Ailelerin işin içine karışması noktasında durum daha karmaşık bir hal alır. Ve çözümü daha da zorlaşır. Bayan eş oldukça karmaşık duygular yaşar, başarma duygusu zedelenebilir. Kişide kaygı ve depresyon gelişebilir. Bayan eşte korku, aşağılanma ümitsizlik, suçluluk ve utanç duyguları gelişebilir.
Cinsel birleşme girişimleri esnasında bayan eş acı duyabilir. Acı duymanın yanında korku, yetersizlik işe yaramazlık, kendini eksik hissetme gibi duyguların giderek yoğunlaşmasına paralel olarak eşi tarafından terk edilme korkusu ve ardından vajinismusun uzun sürmesi durumunda bu nedenle evlilik ilişkisinin biteceği korkusunu yaşamaya başlarlar.
Erkek eş eşi ile cinsel ilişki kuramadığı için giderek bıkkınlık, bitkinlik, yorgunluk ve ümitsizlik duyguları geliştirebilir. Hatta bazı eşler eşinin kendini reddettiği düşüncesine kapılabilir. Bu duygular güdümünde öfkeli ve hoyrat davranabilir. İlk başlarda çift bir şaşkınlık yaşar. Duygu durumları hassaslaşır. Bu durum yavaş yavaş evlilik ilişkilerini de bozmaya başlar. Hatta bazı çiftlerde ama hepsinde değil cinselliğe karşı ilgileri silikleşmeye başlar. Hatta bazen erkek eşte de cinsel fonksiyon bozukluğu gelişebilir. Uzun süreçte yavaş yavaş cinsel davranış sırasında cinsel istek ve uyarılmada olumsuz etkiler yapabilir.
“Vajinismus çiftlerinin genellikle yeterli cinsel tecrübeleri yoktur. Hatta cinsel etkinlikler konusunda endişeleri vardır. Evlilik öncesi birbirlerine duydukları saygı ve kültürel değerler nedeni ile ilk cinsel birleşme evliliğe bırakılmıştır. Dolayısı ile evlendikten sonra sorunu öğrenirler ve şaşırırlar. İlk deneme sonrası yorgunluktan olmadığına karar verirler. Daha sonra tekrar denediklerinde kadının kasması, bacaklarını sıkı sıkı kapatması, eşini vücudundan itme ve kasılmalar nedeni ile ilişki gerçekleşmez. Çift bu aşamadan sonra birkaç ay, hafta bazı çiftlerde birkaç yıl denemelere devam eder. Her denemede kadının korkusu daha da artar. Aradan 7-8 ay gibi bir süre geçince cinsel birleşme denemeleri yavaş yavaş bırakılır. Bu noktadan sonra bazı çiftler birbirlerine dokunmadan öylece devam eder” Kısa , 2010
“Vajinismus sorunu yaşayan bireylerin cinsel bilgileri genellikle yetersiz, abartılı, eksik ve yanlıştır. Kızlık zarını koruma, evliliğe kadar koruma temiz ve ahlaklı olma ile çerçevelendirilmiştir. Vajinismus çiftinin evlilik öncesi cinsel deneyimleri ya hiç yok ya da çok sınırlıdır. Vajinismus kızları cinselliğe çok iyi bakmazlar, cinsellikle ilgilenmezler ya da çok az ilgilenirler. Çocuk sahibi olmayı arzu ederler. Ancak gözlemlerimize göre sorun edilen bu durum vajinismus sorunu çok uzun sürmüş vakalar ve geçmiş yıllarda daha yaygınken günümüzde genç jenerasyonun fazla beklemeden cinsel sorunlarını çözerek cinselliği yaşamak ve daha sağlıklı bir evlilik inşa etmek istediklerini açıkça dile getirmeleri sonuca yaklaşmada olumlu bir bakış açısı olarak sevindirici bir gelişme olarak göze çarpmaktadır.”kısa.2010
Diğer yandan bazı çiftler zamanla çözülür diye sorunu zamana bırakmaktadırlar. Ancak çiftin yeni yaklaşımlar deneyerek vajinismus sorununu çözmeleri doğrusu çok nadir görülen bir durumdur. Çift sorunlarını zamanla çözülür diye beklerken tam tersine var olan cinsel soruna yeni cinsel sorunlar eklenir.
Eninde sonunda zamanın vajinismusu çözmeyeceğini ya da kendi kendilerine bu sorunu çözemeyeceklerini anlarlar.
İyi haber şu ki psikolojik nedenlerden kaynaklanan vajinismus cinsel terapiye mükemmel yanıt verir. İyi bir evlilik ilişkisinin olması, erkek eşin desteği cinsel terapi süreci boyunca çiftlerin iyi motive olup sorunu çözmek istemeleri ve birbirlerini desteklemeleri durumunda deneyimli bir cinsel terapist rehberliğinde vajinismus terapisi başarı ile sonuçlanır. Bu çift için yepyeni bir başlangıç yaptığı ve güneşin çok parlak doğduğu yeni bir gündür. Artık çift uzun zamandır sırtlarında beyhude taşıdıkları yükten kurtulmuştur. İnanılmaz bir özgürlük ve rahatlık duygusu yaşarlar.
Vajinismus terapi süreci sonucunda çiftin vajinismus sorunu çözmesine rehber olmak onların sevinçleri ve coşkularına tanık olmak çift için olduğu kadar cinsel terapist içinde son derece ödüllendirici ve keyif verici yaşantısal bir deneyimdir.
Kaynak : Kısa, Cebrail “Kadın Bedeninin Cinselliği Reddedişi Vajinismus”.CK yayınevi evi. 2010
Güldane KAVGACI
 
Aile ve Evlilik Terapisti&Cinsel Terapist